top of page

TCK 155 cezası nedir? Güveni kötüye kullanma suçu nedir? Özel sektörde görevi kötüye kullanma cezası nedir? Şirket Ortağı Güveni Kötüye Kullanma Suçu

Güveni Kötüye Kullanma Suçu (TCK 155)

Güveni kötüye kullanma suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 155. maddesinde düzenlenen ve özellikle mal varlığına ilişkin güven ilişkisinin ihlali sonucunda oluşan bir suç tipidir. Bu suç, toplumsal güvenin ve hukuki ilişkilerin korunması amacıyla cezalandırılan fiillerden biridir. Temel olarak, bir kişiye belirli bir amaç için emanet edilen malın, bu amaca aykırı olarak kullanılması veya geri verilmemesi durumunda işlenir. Güveni kötüye kullanma suçu, günlük hayatta sıkça karşılaşılan durumlarla ilgilidir ve mal varlığı ilişkilerinde önemli bir yere sahiptir.

Güveni Kötüye Kullanma Suçunun Unsurları

Bu suçun işlenebilmesi için belirli koşulların varlığı gerekmektedir. Bu koşullar şunlardır:

  1. Malın Zilyetliğinin Devredilmesi: Güveni kötüye kullanma suçunun en temel unsuru, bir malın zilyetliğinin, yani mal üzerinde fiili hakimiyetin, bir kişi tarafından başka bir kişiye devredilmiş olmasıdır. Bu devir, bir sözleşme ilişkisi sonucunda ya da belirli bir güven ilişkisi çerçevesinde gerçekleşir. Örneğin, bir arkadaşınıza kısa bir süre kullanması için bir araba verdiğinizi düşünün. Bu durumda, araba üzerindeki zilyetlik size ait olmasına rağmen, geçici bir süre için arkadaşınıza devredilmiş olur.

  2. Amaca Aykırı Kullanım: Suçun ikinci unsuru, zilyetliği devralan kişinin bu zilyetliği devir amacı dışında kullanmasıdır. Örneğin, bir malın korunması amacıyla devredilmiş olmasına rağmen, bu malın başka bir şekilde kullanılması ya da satılması suçun oluşmasına yol açar. Bu, mal sahibinin güvenini ihlal eden bir davranıştır ve kanun tarafından cezalandırılır.

  3. Devir Olgusunun İnkâr Edilmesi: Güveni kötüye kullanma suçu, sadece zilyetliğin amaca aykırı kullanımında değil, aynı zamanda malın devri olgusunun inkâr edilmesi durumunda da ortaya çıkabilir. Zilyetliğin devri, malın sahibi tarafından gönüllü olarak yapılmışsa, malı devralan kişi bu devir olgusunu inkâr ettiğinde suç işlemiş olur. Örneğin, birine bir malı emanet olarak verdiğinizi düşünün, ancak bu kişi daha sonra malı hiç almadığını iddia ediyorsa, güveni kötüye kullanma suçu oluşabilir.

Güveni Kötüye Kullanma Suçunun Çeşitleri

Türk Ceza Kanunu'nun 155. maddesi, güveni kötüye kullanma suçunun çeşitli şekillerde işlenebileceğini öngörmektedir. Suç, basit ve nitelikli halleriyle ikiye ayrılır. Nitelikli haller, daha ağır cezaların uygulanmasını gerektiren durumlardır.

1. Basit Güveni Kötüye Kullanma (TCK 155/1)

Basit güveni kötüye kullanma suçu, mal sahibinin belirli bir amaçla malını başka birine devrettiği ve devralan kişinin bu amaca aykırı olarak malı kullandığı ya da devir olgusunu inkâr ettiği durumlarda meydana gelir. Bu durumda, zilyetliğin devri ile oluşan güven ilişkisi ihlal edilir. Bu tür suçlarda ceza, 6 aydan 2 yıla kadar hapis ve adli para cezasıdır.

2. Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma (TCK 155/2)

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu, iş ilişkisinde ya da mesleki bir hizmetin icrası sırasında işlenen güveni kötüye kullanma fiilidir. İşverenin çalışanına güvenerek devrettiği bir malın, işçi tarafından kötüye kullanılması halinde bu suç işlenmiş olur. Örneğin, bir işçinin işvereninin verdiği malı kendisi için kullanması ya da satması bu suçu oluşturur. Bu suçun cezası, 1 yıldan 7 yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adli para cezasıdır.

3. Meslek veya Sanat Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma (TCK 155/2)

Meslek veya sanat nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu, bir kişinin mesleği gereği kendisine devredilen malları kötüye kullanması durumunda ortaya çıkar. Örneğin, bir tamirciye tamir edilmek üzere bırakılan bir eşyanın tamirci tarafından amacı dışında kullanılması bu suçu oluşturur. Meslek icra edilirken ortaya çıkan güven ilişkisi burada temel unsurdur. Cezası yine 1 yıldan 7 yıla kadar hapis ve adli para cezasıdır.

4. Ticaret İlişkisi Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma (TCK 155/2)

Ticaret nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu, ticari bir ilişki çerçevesinde devredilen malın kötüye kullanılması durumunda işlenir. Örneğin, bir şirketin, ticari bir işlem için teslim aldığı malı kendi çıkarı için kullanması durumunda bu suç meydana gelir. Ticari ilişkilerde güvenin korunması önemlidir ve bu nedenle bu suç daha ağır cezalarla karşılanır.

5. Başkasına Ait Malları Yönetme Yetkisi Çerçevesinde Güveni Kötüye Kullanma (TCK 155/2)

Bir kişinin başkasına ait malları yönetme yetkisi çerçevesinde bu malları kötüye kullanması durumunda güveni kötüye kullanma suçu işlenmiş olur. Bu yetki, mal sahibi tarafından devredilebileceği gibi bir mahkeme kararıyla da verilebilir. Örneğin, bir kayyumun ya da vasi olarak atanmış bir kişinin, yetki sınırlarını aşarak mal üzerinde tasarrufta bulunması bu suçu oluşturur.

Güveni Kötüye Kullanma Suçunda Şikâyet ve Zamanaşımı

Basit güveni kötüye kullanma suçu şikayete tabi bir suçtur. Mağdur, suçtan haberdar olduğu tarihten itibaren 6 ay içinde şikayet hakkını kullanmazsa, bir daha aynı fiil ile ilgili olarak şikayet hakkını kullanamaz. Ancak, nitelikli hallerde şikayet zorunlu değildir. Nitelikli hallerde suçun dava zamanaşımı süresi 15 yıldır. Bu süre içinde mağdur her zaman şikayette bulunabilir.

Güveni Kötüye Kullanma Suçunda Uzlaştırma

Güveni kötüye kullanma suçu, uzlaştırma kapsamına giren suçlardan biridir. Bu, mağdur ile fail arasında bir uzlaşma sağlanabilmesi için soruşturma veya kovuşturma aşamasında uzlaştırma prosedürünün uygulanması gerektiği anlamına gelir. Eğer taraflar uzlaşamazsa, yargılamaya devam edilir. Ancak, uzlaşma sağlanırsa dava düşer ve fail ceza almaktan kurtulabilir.

Güveni Kötüye Kullanma Suçunun Cezası

Güveni kötüye kullanma suçunun cezası, suçun basit veya nitelikli haline göre değişir. Basit güveni kötüye kullanma suçu işlenmişse, ceza 6 aydan 2 yıla kadar hapis ve adli para cezasıdır. Ancak, suçun nitelikli halleri işlenmişse, ceza daha ağırdır. Nitelikli hallerde ceza, 1 yıldan 7 yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adli para cezasıdır. Her iki durumda da kanun, hem hapis hem de adli para cezası verilmesini öngörmektedir.

Etkin Pişmanlık ve Güveni Kötüye Kullanma Suçu

Etkin pişmanlık, failin işlediği suçtan sonra pişman olup, suçun yol açtığı zararı tazmin etmesi durumunda cezasında indirim yapılmasını sağlayan bir hukuki müessesedir. Güveni kötüye kullanma suçunda da etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilir. Eğer fail, soruşturma aşamasında pişmanlık gösterirse cezası üçte iki oranında indirilebilir. Mahkeme aşamasında ise bu indirim yarıya kadar olabilir. Failin etkin pişmanlıktan yararlanabilmesi için suçun doğrudan bir maddi zarar oluşturması ve failin bu zararı gidermesi gerekmektedir.

Güveni Kötüye Kullanma Suçu ile Diğer Suçlar Arasındaki İlişki

Güveni kötüye kullanma suçu, bazı diğer malvarlığına yönelik suçlarla benzerlik gösterir, ancak belirli unsurlar açısından farklıdır.

Hırsızlık Suçu ve Güveni Kötüye Kullanma

Hırsızlık suçu, malın sahibinin rızası dışında alınması ile meydana gelirken, güveni kötüye kullanma suçu, mal sahibinin rızası ile malın devredilmesi, ancak devir amacına aykırı kullanılması durumunda işlenir. Hırsızlıkta mal sahibinin rızası yoktur; güveni kötüye kullanmada ise rıza ile devir yapılmış, ancak güven ihlal edilmiştir.

Dolandırıcılık Suçu ve Güveni Kötüye Kullanma

Dolandırıcılık suçunda, mağdurun hile ile aldatılması söz konusudur. Fail, mağdurun güvenini sarsarak haksız bir çıkar sağlar. Güveni kötüye kullanma suçunda ise hile yoktur, mağdur malını rızasıyla devreder, ancak fail bu güveni ihlal eder. Dolandırıcılıkta aldatma ön plandadır; güveni kötüye kullanmada ise güvenin kötüye kullanılması.

Zimmet Suçu ve Güveni Kötüye Kullanma

Zimmet suçu, kamu görevlileri tarafından işlenebilir. Kamu görevlisinin, görevi nedeniyle kendisine teslim edilen malvarlığı değerlerini kendine geçirmesi durumunda zimmet suçu oluşur. Güveni kötüye kullanma suçu ise herkes tarafından işlenebilir ve kamu görevlisi olunması şart değildir.

Adli Para Cezası, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Güveni kötüye kullanma suçu nedeniyle verilen cezalar, adli para cezasına çevrilebilir. Bu durumda, fail hapis cezası yerine para cezası öder. Ayrıca, cezanın ertelenmesi de mümkündür. Erteleme, failin cezasının belirli bir süre hapis yatmadan geçmesini sağlayan bir uygulamadır. Eğer fail bu süre zarfında başka bir suç işlemezse, ceza infaz edilmez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması ise, mahkemenin verdiği cezanın sonuç doğurmaması anlamına gelir. Sanık, belirlenen süre boyunca suç işlemezse dava düşer ve ceza infaz edilmez.

Yargıtay Kararları Işığında Güveni Kötüye Kullanma Suçu

Türk hukuk sisteminde, güveni kötüye kullanma suçu ile ilgili pek çok Yargıtay kararı mevcuttur. Bu kararlar, suçun uygulanması ve yorumlanması açısından yol gösterici niteliktedir. Örneğin, bir Yargıtay kararında, sanığın muhasebecilik görevini kötüye kullanarak mükellefin parasını kendi adına alıkoyması güveni kötüye kullanma suçu olarak değerlendirilmiştir. Bu kararlar, özellikle iş ve meslek ilişkilerinde güvenin kötüye kullanılması durumunda nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini göstermektedir.

Sonuç

Güveni kötüye kullanma suçu, toplumsal düzen ve malvarlığı haklarının korunması açısından önemli bir suç tipidir. Bu suç, kişilerin birbirlerine duyduğu güveni ihlal eden ve zilyetliğin kötüye kullanılmasına dayanan bir suçtur. Hem basit hem de nitelikli halleriyle bu suç, günlük hayatta sıkça karşılaşılan durumlardan kaynaklanabilir ve hukuk sistemimizde önemli bir yere sahiptir. Suçun cezası ise işlenen fiilin niteliğine göre değişiklik gösterir.

Yöneticilerin Kişisel Sorumluluğu ve Güveni Kötüye Kullanma Suçu

Yönetici, kendi ekonomik çıkarları doğrultusunda çalıştığı şirketin zararına kasıtlı bir suç işlediğinde, şahsi cezai sorumluluğu doğar. Türkiye’de en yaygın beyaz yaka suçlarından biri olan güveni kötüye kullanma suçu, yöneticinin şirkete ait mal varlıklarını veya yetkisini kötüye kullanarak çıkar sağlaması durumunda oluşur. Güveni kötüye kullanma suçu işleyen bir yönetici, 7 yıla kadar hapis cezası ile karşılaşabilir. Ayrıca, yönetici, diğer çalışanları veya yöneticileri aldatmaya yönelik hileli işlemler yaptığında nitelikli dolandırıcılık suçu işlenmiş olur ve bu durumda ceza 10 yıla kadar çıkabilir.

Şirketlerin Cezai Sorumluluğu

Hukuken şirketler, tüzel kişilik oldukları için suç kastına sahip olamazlar, dolayısıyla doğrudan suç işleyemezler. Ancak, yöneticilerinin veya çalışanlarının eylemleri nedeniyle dolaylı olarak cezai yaptırımlarla karşılaşabilirler. Türk Ceza Kanunu’nun 60. maddesi, bir suç işleyen tüzel kişiliğin, lisansının iptal edilmesi ve suçtan elde edilen kazançların müsadere edilmesi gibi güvenlik tedbirleri öngörmektedir.

5326 sayılı Kabahatler Kanunu’na göre, tüzel kişiliklerin yöneticileri rüşvet, dolandırıcılık gibi suçlar işlerse, bu tüzel kişiler iki milyon Türk Lirasına kadar idari para cezası ile cezalandırılabilir. Ayrıca, tüzel kişiliklerin itibar kaybına uğraması da olasıdır.

Failin Belirlenmesi

Türk Ticaret Kanunu’na (TTK) göre bir şirketin yasal temsilcisi yönetim kuruludur ve bu nedenle şirket faaliyetleri sırasında işlenen suçlardan ilk sorumlu olanlar yönetim kurulu üyeleridir. Ancak, cezai sorumluluğun şahsiliği ilkesi gereği, suçun failini belirlemek için yönetim kurulu üyeleri ve yöneticiler arasında sorumluluk paylaşımı dikkate alınır.

Yöneticiler, suça karışmadıklarını, suçun bir çalışanın bireysel kararı olduğunu veya başka bir yönetim kurulu üyesinin talimatıyla hareket ettiklerini ispatlayarak cezai sorumluluktan kurtulabilirler.

Şirket Yöneticilerinin Sorumlu Olabileceği Suçlar

Şirket yöneticilerinin sorumlu olabilecekleri suçlar yalnızca Türk Ceza Kanunu (TCK) ile sınırlı değildir. Türk Ticaret Kanunu (TTK), Çevre Kanunu, İmar Kanunu, Bankacılık Kanunu ve İcra ve İflas Kanunu gibi çeşitli kanunlarda da yöneticiler için cezai sorumluluk öngören hükümler bulunmaktadır.

Ticaret Kanunu Kapsamındaki Suçlar

Türk Ticaret Kanunu’nun 562. maddesi, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluklarını düzenlemektedir. Ticari defterlerin yanlış tutulması, şirket belgelerinde sahtecilik yapılması gibi fiiller, idari ve adli para cezaları ile cezalandırılabilir. Bazı durumlarda hapis cezası da öngörülmüştür. Örneğin, ticari defterlerde sahtecilik yapmak 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir.

Haksız rekabet, bir başka sık karşılaşılan suçtur. TTK’nın 55. maddesinde düzenlenen haksız rekabet fiilleri arasında başkalarını kötülemek, müşteriyi yanıltmak ve yanlış bilgi vermek yer almaktadır. Bu fiilleri kasten işleyenler 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılabilir.

İşyeri ve Müşteri Güvenliği

Şirket yöneticileri, müşterilerin ve çalışanların güvenliğinden sorumludur. Özellikle otel, restoran ve spor salonu gibi işyerlerinde, ihmal nedeniyle ölüm veya yaralanma meydana gelirse, yöneticiler taksirle yaralama veya taksirle insan öldürme suçundan sorumlu tutulabilirler.

İş yerlerinde güvenlik önlemlerinin ihmal edilmesi ve iş kazalarının yaşanması da yöneticiler için cezai sorumluluk doğurur. Bu tür ihlaller sonucunda yöneticiler, taksirle yaralama veya taksirle öldürme suçlarından yargılanabilir.

Kişisel Verilerin Korunması ve Gizliliğin İhlali

Kişisel verilerin hukuka aykırı şekilde kaydedilmesi, TCK'nın 135. maddesine göre 3 yıla kadar hapis cezası gerektirir. Bu verilerin siyasi, dini görüşler gibi hassas bilgiler olması durumunda ceza 4,5 yıla kadar çıkabilir. Ayrıca, kişisel verilerin üçüncü kişilere verilmesi veya gizli ticari bilgilerin ifşa edilmesi de cezai yaptırımları beraberinde getirir.

İcra ve İflas Hukuku Kapsamındaki Sorumluluklar

Şirket yöneticileri, İcra ve İflas Kanunu’na göre şirketin mali durumunu yakından takip etmek zorundadırlar. Şirket borçlarını ödeyemez hale geldiğinde iflas talebinde bulunmaları gerekir. Yöneticiler bu yükümlülüğü yerine getirmezlerse, İİK’nın 345/a maddesine göre 10 günden 3 aya kadar hapis cezası ile karşılaşabilirler.

 

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Güveni kötüye kullanma suçu nedir?

Güveni kötüye kullanma suçu, kişiye belirli bir amaçla verilen malın, bu amaç dışında kullanılması veya kullanma amacının inkar edilmesi ile oluşan bir suçtur. Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 155. maddesinde düzenlenmiştir.

Güveni kötüye kullanma suçu yüz kızartıcı suç mudur?

Evet, güveni kötüye kullanma suçu, Devlet Memurları Kanunu'na göre yüz kızartıcı suçlar arasında yer alır. Diğer yüz kızartıcı suçlar arasında hırsızlık ve dolandırıcılık da bulunur.

Güveni kötüye kullanma suçu hangi mahkeme bakar?

Güveni kötüye kullanma suçuna bakmakla görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir. Bu, 5235 sayılı Kanun’un 12. maddesi gereğince belirlenmiştir.

Güveni kötüye kullanma suçu memuriyete engel midir?

Evet, Devlet Memurları Kanunu'na göre güveni kötüye kullanma suçundan mahkum olanlar devlet memuru olamazlar ve memuriyet statüsünü kaybederler.

İyi niyeti kötüye kullanma nedir?

İyi niyeti kötüye kullanma, başkasına ait olup da belirli bir şekilde kullanılması veya muhafaza edilmesi gereken bir malın, sahibinin izni dışında kullanılması veya bu kullanımın inkar edilmesi durumudur.

Güveni kötüye kullanma suçu katalog suç mudur?

Hayır, güveni kötüye kullanma suçu katalog suçlar arasında yer almaz. Ancak kuvvetli suç şüphesi varsa ve somut deliller mevcutsa tutuklama kararı verilebilir.

TCK 167 hangi suçları kapsar?

TCK 167. maddesi, malvarlığına karşı işlenen suçlarda şahsi cezasızlık veya cezadan indirim gerektiren şahsi sebeplerin uygulanabileceğini düzenler.

Türk Ceza Kanunu'nun 257. maddesi nedir?

TCK 257. maddesi, kamu görevlilerinin görevi kötüye kullanarak kişilere haksız kazanç sağlaması veya kamunun zararına sebep olması durumunda cezalandırılmasını öngörür. Ceza, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır.

Türk Ceza Kanunu'nun 141. maddesi nedir?

TCK 141. maddesi, zilyetlik rızası dışında başkasına ait bir taşınır malı, bulunduğu yerden alarak kendisine veya başkasına yarar sağlamak amacıyla çalınması durumunda 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörür.

Güveni kötüye kullanma suçu taksirle işlenebilir mi?

Hayır, güveni kötüye kullanma suçu sadece kasten işlenebilir. Kanunda taksirle işlenmesi mümkün değildir.

Görevi kötüye kullanma suçu para cezasına çevrilebilir mi?

Evet, görevi kötüye kullanma suçu nedeniyle verilen hapis cezası, adli para cezasına çevrilebilir.

Güveni kötüye kullanma şikayet süresi ne zaman başlar?

TCK 155/1 uyarınca güveni kötüye kullanma suçunda şikayet süresi, suçun ve failin öğrenilmesinden itibaren 6 aydır.

Görevi kötüye kullanma cezası ne kadardır?

Görevi kötüye kullanma suçunun cezası, TCK 257/1 maddesine göre 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıdır. İhmali hareketle işlenirse 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası uygulanır.

Güveni kötüye kullanma suçu teşebbüs edilebilir mi?

Evet, güveni kötüye kullanma suçu teşebbüs edilebilir. Ayrıca iştirak durumu da mümkündür.

Güveni kötüye kullanma suçu para cezasına çevrilir mi?

Evet, güveni kötüye kullanma suçunda hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir.

Güveni kötüye kullanma suçunu kimler işler?

Güveni kötüye kullanma suçunu, kendisine malın zilyetliği devredilmiş olan kişiler işleyebilir. Mal üzerindeki yetkileri dışında tasarrufta bulunulması halinde bu suç oluşur.

Adli para cezası ne kadar?

Adli para cezası, gün sayısı üzerinden hesaplanır ve her gün için 100 TL ile 500 TL arasında değişen miktarlar ile belirlenir.

TCK 155 cezası nedir?

TCK 155, güveni kötüye kullanma suçunu düzenler. Bu suç için 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ve adli para cezası öngörülmüştür.

TCK 134 cezası nedir?

TCK 134, kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal edenler için 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörmektedir. Gizlilik ihlalinin görüntü veya ses kaydı ile yapılması halinde ceza artırılır.

TCK 125 cezası nedir?

TCK 125, hakaret suçunu düzenler. Hakaret suçunun cezası 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır.

TCK 157 cezası nedir?

TCK 157, dolandırıcılık suçunu düzenler. Bu suçu işleyen kişi, 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılır.

TCK 158/1-F cezası nedir?

TCK 158/1-F, bilişim sistemleri veya banka kurumları kullanılarak dolandırıcılık suçu işlendiğinde 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve adli para cezası öngörmektedir.

TCK 151/1 cezası nedir?

TCK 151/1, başkasına ait taşınır veya taşınmaz mala zarar verilmesi durumunda, 4 aydan 3 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası öngörür.

TCK 43/1 cezası nedir?

TCK 43/1, bir suçun birden fazla kez işlenmesi durumunda verilecek cezanın, dörtte bir ile dörtte üç arasında artırılmasını öngörür.

TCK 150/1 cezası nedir?

TCK 150/1, bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil etmek amacıyla tehditle mal alma halinde tehdit veya kasten yaralama suçları hükümlerinin uygulanacağını belirtir.

Güveni kötüye kullanma suçları nelerdir?

Güveni kötüye kullanma suçu, taşınır veya taşınmaz malın, zilyetliğin devri amacına aykırı olarak kullanılması veya bu devrin inkar edilmesidir.

Güveni kötüye kullanma suçu kamu davası mı?

Evet, güveni kötüye kullanma suçu, Cumhuriyet savcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucunda kamu davasına konu olabilir.

TCK 154/1 cezası nedir?

TCK 154/1, hakkı olmayan yere tecavüz suçu için 6 aydan 3 yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası öngörmektedir.

TCK 50 maddesi cezası nedir?

TCK 50, bir yıl veya daha az süreli hapis cezalarının adli para cezasına veya diğer yaptırımlara çevrilmesini öngörür.

Güveni kötüye kullanma suçu şikayete bağlı mı?

Evet, güveni kötüye kullanma suçu şikayete tabidir ve suçun basit hali uzlaştırmaya da tabi tutulabilir.

Olaydan kaç gün sonra şikayet edilir?

Takibi şikayete bağlı suçlarda şikayet süresi 6 aydır. Bu süre, suç fiilinin ve failin öğrenilmesinden itibaren başlar.

Şikayetten ne kadar süre sonra dava açılır?

Şikayete bağlı suçlarda, 6 aylık süre içinde şikayette bulunulması gerekmektedir. Aksi halde dava açılamaz.

Güveni kötüye kullanma suçu hangi mahkemede görülür?

Güveni kötüye kullanma suçu, Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülür.

 

Commenti


Son Yazılar

bottom of page