top of page

Ticari Teamül Kabul Edilme Şartları Ticari Teamül Nedir?

Ticari Teamül Kavramı ve Uygulama Alanı: Yargıtay Kararları ile İnceleme

Giriş

Ticari teamül, ticari hayatta sıklıkla başvurulan ve yazılı hukuk kurallarının dışında, ticari aktörler arasında yaygın olarak kabul görmüş alışkanlık ve uygulamaları ifade eden önemli bir kavramdır. Özellikle sözleşmelerde yazılı kuralların yetersiz kaldığı veya taraflar arasında açık bir anlaşma olmadığı durumlarda ticari teamüller, ihtilafların çözümünde yönlendirici bir rol oynar. Ticari teamüllerin ne olduğu, nasıl oluştuğu ve hangi durumlarda uygulanabileceği ise hukuk sistemi içinde çeşitli davalar ve Yargıtay içtihatlarıyla netlik kazanır.

Bu makalede ticari teamülün tanımı, hukuki anlamı, oluşum şartları ve ticaret hukukunda uygulama alanı Yargıtay'ın farklı kararları ve örnek olaylar ışığında detaylandırılacaktır. Ayrıca ticari teamüllerin hukuki bağlayıcılığı ve somut bir olay olan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/19-2366 Esas ve 2015/1533 Karar sayılı kararı çerçevesinde uygulama örneği üzerinde durulacaktır.

Ticari Teamül Nedir?

Ticari teamül, ticaretle uğraşan kişilerin, belirli bir konuda sürekli ve yaygın bir biçimde uyguladıkları ve taraflarca bilindiği veya bilinmesi gerektiği kabul edilen kurallar bütünüdür. Bir başka ifadeyle, ticari teamül, ticari ilişkilerde taraflar arasında geçerli olacağı varsayılan yazısız kuralları ifade eder. Teamüller, ticari hayatta pratik bir ihtiyaçtan doğar ve zamanla yaygınlaşarak hukuk düzeninde de kabul görmeye başlar.

Türk Ticaret Kanunu'nda (TTK) ticari teamüllere ilişkin doğrudan bir tanım yer almamakla birlikte, teamüller hukukun önemli bir kaynağı olarak görülür. Teamüller, genellikle sözleşmelerde açık hüküm bulunmadığı veya kanunların yetersiz kaldığı durumlarda uygulanır. Bu bağlamda ticari teamüller, ticari işlerde taraflar arasındaki boşlukları dolduran yazılı olmayan kurallar olarak değerlendirilir. Türk Borçlar Kanunu'nun 1. maddesi ve Türk Ticaret Kanunu’nun 1. maddesi de bu teamüllerin uygulama alanı bulabileceği durumları düzenler.

Ticari Teamülün Hukuki Anlamı

Ticari teamüllerin hukuk sistemi içerisindeki rolü, yazılı hukuk kurallarının eksik kaldığı durumlarda ortaya çıkar. Teamüller, hukuki anlamda bağlayıcılık kazanabilir ve bu bağlayıcılık, teamülün ticaret hayatında yaygın olarak kabul edilmesiyle sağlanır. Bir uygulamanın ticari teamül olarak kabul edilebilmesi için;

  1. Sürekli uygulanmış olması: Bir teamülün oluşması için belirli bir süredir uygulanıyor olması gerekir. Tek seferlik uygulamalar teamül oluşturmaz.

  2. Genel kabul görmüş olması: Uygulamanın taraflarca ve ticaret camiasınca yaygın olarak biliniyor ve kabul ediliyor olması gerekir.

  3. Tarafların rızasıyla uygulanmış olması: Teamül, tarafların açık veya örtülü rızasıyla uygulanan bir alışkanlık olmalıdır. Bu, tarafların uygulamaya itiraz etmemesi veya bilmesi gerektiği halde sessiz kalması şeklinde olabilir.

Hukuki olarak teamülün kanun hükümleri ile çatışmaması da gereklidir. Ticari teamüller, genellikle sözleşmelere ilişkin boşlukları doldurur, ancak sözleşme hükümleriyle veya emredici kanun hükümleriyle çelişen teamüller geçerli olmaz.

Ticari Teamülün Uygulama Alanı

Ticari teamüller, özellikle yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı veya sözleşmenin ilgili bir hüküm içermediği durumlarda uygulanır. Teamüller, ticari hayatın birçok alanında kullanılabilir, ancak özellikle ticari sözleşmelerin yorumlanması, ticari ilişki ve işlemlerden kaynaklanan ihtilafların çözümünde önemli bir başvuru kaynağıdır.

Örnek Uygulama Alanları:

  1. Vade farkı uygulamaları: Ticari teamüller, vade farkı hesaplanması ve ödenmesi gibi konularda sıklıkla uygulanır. Taraflar arasında vade farkına ilişkin bir sözleşme olmaması durumunda, geçmişte bu konuda bir fiili uygulama (teamül) olup olmadığına bakılır. Eğer daha önce taraflar vade farkı uygulamasını itirazsız kabul etmişse, bu teamül olarak değerlendirilir.

  2. Faiz oranları: Bankalar veya finans kuruluşları arasındaki işlemlerde faiz oranları konusunda yazılı bir sözleşme bulunmasa dahi, ticari teamüller devreye girebilir.

  3. Teslimat ve ödeme koşulları: Sözleşmede açıkça belirtilmemiş teslimat veya ödeme koşulları da ticari teamüller doğrultusunda belirlenebilir.

  4. Komisyon uygulamaları: Ticari teamüller, komisyon ve hizmet bedelleri gibi ticari işlemlerde de geçerli olabilir.

Bu bağlamda, ticari teamüllerin uygulama alanı geniştir ve ticaret hukuku uygulamaları açısından önemli bir role sahiptir.

Yargıtay Kararları ve Ticari Teamül

Ticari teamüllerin uygulanabilirliği ve hukuki bağlayıcılığı, Yargıtay kararlarıyla netlik kazanmıştır. Yargıtay, çeşitli davalarda ticari teamülleri değerlendirirken belirli kriterler koymuş ve teamüllerin hangi şartlar altında geçerli olduğunu ortaya koymuştur. Bu kararlar, ticari hayatın düzenlenmesinde önemli bir referans niteliğindedir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2013/19-2366 Esas ve 2015/1533 Karar sayılı kararı, ticari teamüllerin nasıl değerlendirileceği konusunda önemli bir içtihattır. Karar, taraflar arasında vade farkı uygulaması konusunda bir sözleşme bulunmadığı durumda teamülün mevcut olup olmadığının araştırılması gerektiğini ortaya koymuştur.

Yargıtay Kararının İncelemesi

Söz konusu kararda, davacı şirket ile davalı arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan bir vade farkı ihtilafı incelenmiştir. Davacı taraf, daha önceki işlemlerinde vade farkı uyguladığını ve davalının bu uygulamaya itiraz etmediğini, dolayısıyla bu uygulamanın ticari teamül haline geldiğini iddia etmiştir. Davalı ise, taraflar arasında vade farkına ilişkin bir sözleşme olmadığını ve faturalardaki vade farklarını kabul etmediğini savunmuştur.

Yargıtay, bu tür ihtilaflarda taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığında ticari teamülün araştırılması gerektiğini vurgulamıştır. Ticari teamülün varlığı için en az iki veya daha fazla vade farkı faturasının itirazsız ödenmiş olması gerektiği belirtilmiştir. Bu durum, bir uygulamanın teamül haline gelebilmesi için düzenli ve kesintisiz bir biçimde uygulanmış olma şartını gözler önüne sermektedir.

Yargıtay'ın bu kararında, bilirkişi incelemesi sonucunda davacı şirket tarafından düzenlenen bazı vade farkı faturalarının davalı tarafından ödenmiş olduğu tespit edilmiştir. Ancak davalı tarafın, kendi defterlerinin incelenmesini talep etmesine rağmen bu talep yerinde görülmemiştir. Yargıtay, mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini belirterek, taraflar arasındaki teamülün tam olarak araştırılması gerektiğini vurgulamıştır.

Diğer Yargıtay Kararları ve Ticari Teamül Uygulamaları

Yargıtay, ticari teamüller konusunda verdiği diğer kararlarda da benzer ilkeleri uygulamıştır. Örneğin, ticari teamülün geçerliliğini kabul ettiği bazı örnekler şu şekildedir:

  1. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Kararı (E. 2012/798, K. 2013/4545, T. 25.03.2013): Bu kararda, ticari teamülün, sözleşmede yazılı olmayan faiz oranlarının belirlenmesinde kullanıldığı görülmüştür. Taraflar arasında faiz oranına ilişkin açık bir hüküm bulunmayan durumlarda, bölgedeki ticari teamüller dikkate alınmıştır.

  2. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Kararı (E. 2011/657, K. 2012/1127, T. 16.02.2012): Burada Yargıtay, ticari teamüller çerçevesinde tarafların önceki alışverişlerinde uygulanan ödeme şeklinin, yazılı bir sözleşme olmamasına rağmen bağlayıcı olabileceğini belirtmiştir. Bu karar, özellikle uzun süreli ticari ilişkilerde teamüllerin önemini vurgulamıştır.

Ticari Teamülün Oluşumu ve Uygulanma Şartları

Ticari teamülün hukuken geçerli olabilmesi için bazı şartların oluşması gerekir. Bu şartlar Yargıtay kararlarında sıkça vurgulanmıştır:

  1. Sürekli ve kesintisiz uygulama: Ticari teamül, tek seferlik uygulamalardan ziyade sürekli ve kesintisiz olarak uygulanmalıdır.

  2. Taraflarca bilinirlik: Uygulamanın taraflarca biliniyor olması veya biliniyor olması gerektiği varsayılır.

  3. Yazılı sözleşmenin eksikliği: Teamül genellikle taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin olmadığı durumlarda devreye girer.

Sonuç

Ticari teamül, ticari hayatın yazılı olmayan ancak büyük öneme sahip bir düzenleyici unsurudur. Yargıtay'ın çeşitli kararlarında ortaya konduğu gibi, ticari teamüllerin geçerliliği ve hukuki bağlayıcılığı, özellikle taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmayan durumlarda ortaya çıkar. Teamüller, uzun süreli ve yaygın uygulamaların sonucu olarak kabul edilir ve bu nedenle ticari ilişkilerin çözümlenmesinde önemli bir rol oynar. Ticari teamüller, hem ticari işlemlerin güvenliğini artırmakta hem de taraflar arasındaki ilişkileri düzenlemektedir.

Yargıtay kararları ışığında ticari teamülün hukuki anlamı ve uygulama alanı netlik kazanmakta olup, teamüller taraflar arasında oluşmuş fiili uygulamalar olarak yazılı hukuk kurallarını tamamlayıcı bir rol oynamaktadır. Bu bağlamda ticari ilişkilerde teamüllerin dikkatle değerlendirilmesi ve gerektiğinde kanıtlanması, hukuki uyuşmazlıkların çözümünde kritik bir öneme sahiptir.

Comments


Son Yazılar

bottom of page